Makale

Dijital dönüşüm nedir? Dijital dönüşümün yapı taşları – Ömer Güran

Dijital dönüşüm nedir? Dijital dönüşümün yapı taşlarını Ömer Güran’dan dinleyin!

Dijital Dönüşüm ve Web Kavramları

Dijital dönüşüm nedir? Dijital dönüşümün yapı taşları nedir? Yapısal manada Web 3.0’ı deneyimlemeye başladık… 

Web 1.0, internetin ilk döneminde “read-only web” tanımlamasıyla sadece internet sitelerindeki yazı ve bilgileri okumamıza olanak sağlamıştı.

Web 2.0, sosyal medyayı doğurması ve “read and write web” tanımlamasıyla son 15 yıldır hayatımızda. En çok desktoptan, mobile geçişi hızlandırdı ve de dataların lokalden, bulut tabanlı teknolojilere taşınmasına olanak sağladı. Etkileşim kelimesi en çok bu dönemde anlam buldu ve daha da sık kullanılır hale geldi.

Web 3.0 ise “read, write and own web” tanımıyla önümüzdeki 10 yıl içinde tüm detaylarıyla şekillenecek. Daha niş, daha segmente ve büyük ihtimalle de merkeziyetsiz ve dağınık kurguların önderliğinde büyüyüp olgunlaşacak gibi duruyor. Tabi ki merkeziyetçi ve big data sahibi yapıları da ıskalamamak lazım ancak Web 3.0 paylaşım ekonomisiyle kullanıcılar tarafından daha çok benimsenecektir. Bunun olması için de şu an çöküş trendinde olan ve sayıları 15.000’i geçen coin ve tokenların toparlanması, kripto borsalarının oynaklık endeksinin daha kararlı ve sabit hale gelmesi şart…

Dağınık ve Merkeziyetçi (Decentralized) Kurgular

Blockchain yeni ve ezber bozan bir teknoloji olarak hayatımıza giriş yaptı. 2008 yılında Bitcoin’in White Paper’ında Satoshi Nakamoto’nun yazmış olduğu “A Peer-to-Peer Electronic Cash System” tanımlaması Merkeziyetsiz ve Dağınık Kurguya ilk geçişin temelini oluşturdu. Bu dağınık ve merkeziyetsiz blok zincir teknolojisi sadece kripto paraların üretiminde değil bir sürü başka işlerde de kullanılmaya başlandı ve her yıl bu iş kolları ve sektörlerin sayısı gittikçe artıyor. O vakit hayatımıza giren DEFI (Decentralized Finance) kavramı Blockchain’in sayesinde gerçekleşti denilebilir. Her ne kadar kripto paralar, bir para mıdır, sonuçta gündelik hayatta kullanılamıyorlar, yoksa  emtia mıdır – yani bir yatırım aracı mı – tartışmaları hala devam ediyor olsa da bazı ülkelerin Bitcoini ticari işlemlerde para birimi olarak kabul etmesi, bazı uluslararası çapta önemli ve isim yapmış okulların yıllık ücretlerini Bitcoin ile tahsil etmeyi kabul etmeleri ileriye dönük kripto paraların kullanılma oranının artacağına çok net dikkat çekmekte… Bu dönem sayıları 15.000’i geçen coin ve tokenlar kripto para piyasalarında  ciddi düşüş eğiliminde olmalarına rağmen Blockchain teknolojisi ileriye dönük umut vadediyor…

Web 3.0 – Dapps – Algokrasi   

Para ve Finans Sistemini merkeziyetsiz ve dağınık yapıya taşımayı başaran Blockchain teknolojisi acaba internet ortamında da kullanılabilir mi? İşte Web 3.0 kavramı De-Fi kavramından sonra bu mantaliteyle hayatımıza giriş yaptı. Web 3.0’ı ve çalışma sistemini tam anlayabilmek hem Merkeziyetçi yapıların iş yapma şekline değinmek hem de Gamer’ların çok iyi bildiği Play 2 Earn kavramına atıfta bulunmak gerekecek. Gelin bu iki kavramı kısa ve basit bir şekilde açıklayalım.

Dünya devi bir sürü platform bulunmakta ve biz bu platformları her gün kullanıyoruz. Her kullanımda kendimizle alakalı veri (data) bırakıyoruz bu platformlara… İşte bu veriler de bu platformlar tarafından reklam verenlere satılarak ciddi kazançlar elde ediliyor ancak bu kazanç tamamen bu firmanın kazancı oluyor yani veriyi bırakan bizlere herhangi bir pay, herhangi bir hak ediş düşmüyor. İşte Merkeziyetçi yapılar bizlerin datasını alarak ve bu dataları talep eden firmalara satarak cirolarını arttırıp hem data devi hem de milyar dolarlık şirketler haline geldiler.

Merkeziyetsiz ve Dağınık Yapılar ise kullanıcıların datasını kendi serverlarında değil de blockchain tabanlı birden fazla noktada tutuyorlar. Ve bunu yaparken de Oyun Tutkunlarının çok yakından tanıdığı Play 2 Earn “Oynadıkça Kazan-Biriktir” mantığında Paylaşım ekonomisine atıfta bulunuyorlar. 

Kısa bir örnekle Merkeziyetsiz ve Dağınık Yapılara ve de “Paylaşım Ekonomisinin” nasıl çalıştığına değinelim. FileCoin. Bir nevi bulut server hizmeti veren bu yapı ticari model olarak tamamen Web 3.0 altyapısını kullanmakta. Evinizdeki desktopınızda kullanmadığınız HDD’ınızdan istediğiniz kadarını FileCoin Sistemine tanımlayarak blockchain sistemine dahil oluyorsunuz. Filecoin sizin storage’ınızda müşterilerinin verilerini tutup karşılığında File Coin Kazanıyor. Kazandığı FileCoin’leri de bu networke Storage sağlayan paydaşlarıyla belli oranlarda bölüşüyor. Yani hem FileCoin hem de ona Storage sağlayanlar bu işten para kazanmış oluyor. İşte bu yüzden Web 3.0 kurgularından nemalanmanız için bir crypto wallet yani kripto cüzdana ihtiyacınız bulunmakta. İşte Web 3.0 kurguları para olarak kripto paraları kullandığı, sağladığı hizmete kullanıcılarını da dahil ettiği ve de en önemlisi kazandığı parayı da önden belirlediği ve bunları da “Smart Contract” dediğimiz Akıllı Sözleşmelerle netleştirerek paydaşlarıyla bölüştüğü için her geçen gün popülaritelerini arttırıyorlar. İşte bu kurgu, Algoritma ve Demokrasi kelimelerinin birleşmesinden doğan Algokrasi tanımını Web 3.0 Projeleri için kullanılan bir tanımlama haline getirdi. Merkeziyetsiz ve Dağınık kurguda olmalarından dolayı Web 3.0 Kurgularında üretilen servis ve işlere, Decentralized Apps ya da kısaca Dapps diyenler de var. Ezcümle içinde bulunduğumuz dünya hızla dijital teknolojilerle değişip gelişmekte. Yeni dönemde ise şirketler arası en büyük rekabet Merkeziyetçi Yapılarla, Dağınık ve Merkeziyetsiz Yapılar arasında olacak gibi duruyor.

Eğitim ve Güvenlik, Yeni Dönemde Büyük Rol Oynayacak 

Teknolojinin gelişmesi ve dijitalleşme, belli başlı beşeri ve fiziki kavramları da popüler hale getirdi. Pandemi öncesi e-ticaret sitelerini hazırlayamayan bir sürü firma 2 yıl kapalı kaldıklarında iflasın eşiğine geldiler. Dolayısıyla günümüzde dijital teknolojileri takip ederek hangilerinin kullanılabilir olduğuna karar vermek ve de bunları kullanırken geçmiş hiçbir kaydı, veriyi kaybetmemek oldukça mühim ve hatta hayati boyutta değerli hale geldi. Bu iki zaruri başlığı iki kelimeyle özetlesek pek de yanlış bir tespitte bulunmamış oluruz diye düşünüyorum.

Eğitim ve Güvenlik…

Eğitim gerçekten şart. Bu kadar hızlı gelişen ve dijitalleşen dünyada hepimizin dijital okur yazar olması büyük önem taşıyor. Ancak dijital okur yazarlar gelecekteki teknolojileri algılayıp nereye yatırım yapabileceğini kestirebiliyorlar. Dolayısıyla önce dijital okur yazar olmak akabinde de dijital vizyonerlik seviyemizi arttırmakla mükellefiz…

Bu kadar hızlı dijitalleşen bir dönemde, eğitimden sonra ikinci büyük ve sihirli kelime de Güvenlik. Teknolojik güncellemelere adapte olurken güvenlik unsurunu göz ardı edemeyiz. Bu yüzden dünyamız ne kadar dijitalleşip gelişirse biz tüketicilerin ve firmaların güvenlik açığı da bir o kadar artmakta.  

Dijitalleşen dünyada güncel, eğitimli ve de güvenli kalabilenler tam manasıyla bu devrime adapte olmuş olacaklar.

#dijital dönüşüm #blockchain #web3 #metaverse 

Ömer Güran

Eğitmen

Marka Danışmanı

Dijital Dönüşüm Lideri

Tüm yazılarımızı buradan okuyabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.